24 Nisan 2018 Salı

İzmir Yüz Estetiği




Tüm estetik ameliyatlarda, cerrahi işlemler gerçekleştirilmektedir. Fakat izler görünen bölgelerde olmamaktadır. Yüz germe ameliyatlarında hiçbir kesi yeri dışarıdan görülmez. Yüz estetiği, hastane ortamında ve genel anestezi altında gerçekleştirilir.  Bu ameliyatlarda yüzün destek dokusu güçlendirilir ve fazla deri çıkartılır. Yüz estetiği ameliyatlarında birçok farklı bölge mevcut. Yanaklar, göz çevresi, kaşlar, alın, boyun ve çene bir bütün olarak değerlendirilir.
Genellikle yüz ve boyun yaşlanması birbiri ile paralel gerçekleşmektedir. Aynı ameliyatta hem yüz, hem de boyun gençleştirmesi yapılması mümkündür. Eğer gerekli görülür ise laser liposuction da ilave edilebilir.
Yüz estetiği öncesi şu bölgeler değerlendirilir;
·         Göz kapaklarında oluşan sarkmaların ve torbalanmaların giderilmesi,
·         Kaş ve göz çevresindeki kırışıklıkların giderilmesi,
·         Boyun bölgesindeki problemlerin giderilmesi,
·         Yüzümüzün genelinde çökmüş deformasyonların giderilmesi,
·         Yanak ve çevresindeki sarkmalar ve boşlukların giderilmesi.
Karın estetiği ameliyatı gerektiren karın derisi sarkması genellikle kadınlarda olmaktadır. Bununla birlikte erkeklerde de aşırı kilo alma sonucunda karın, göbek derisi ve kaslarında oluşan deformasyona bağlı olarak sarkma ve gevşeme olmaktadır. Kadınlarda en nemli etken geçirilmiş hamileliktir.
Karın estetiği şu şekilde gerçekleştirilmektedir; İşleme bağlı olarak 2 ila 5 saat arasında sürmektedir. Sıklıkla iç çamaşırı altında gizlenebilen ve göbeğin 8 ila 10 cm. altında ve pubis kıllı bölgenin üzerinde kalan bir kesi hattı yapılır. Sezaryen izinin biraz daha uzunu gibi düşünülebilir. Göbek çevresine, göbek deliği transferi için ikinci bir kesi atılır. Ameliyat bittikten sonra kesi hattı, deri altından gizli dikiş ile kapatılır ve pansumanlar ile örtülür.
Kadınların doğurganlık sembolleri olan memeler, kadınlar adına kimi zaman özgüvenin diğer ismi, kimi zaman ise psikolojik bir çöküş sebebidir. Meme estetiği, kadınların ideal boyutta ve şekilde memelere sahip olması amacı ile gerçekleştirilen, memelerin büyütülmesini, dikleştirilmesi veya küçültülmesini sağlayan estetik operasyonlardır.
Her sene milyonlarca kadın meme estetiği yaptırmak için cerrahi operasyonlar geçiriyor ve kendilerini daha iyi hissetmek için vücutlarını ve memelerini, cerrahlara emanet ediyor. Neredeyse her zaman da bu meme estetiği operasyonları başarı ile tamamlanıyor ve en önemlisi istenilen sonuca ulaşılıyor.

Meme Büyütme Nedir?




Meme erojen bir organdır. Kadın fiziğinde çok önemli görüntü ayrıntılarından birini oluşturmaktadır. Asıl işlevi emzirmek olan memelerini güzel bulmayan kadınlar, kendilerini her zaman bir parça eksik hissedebilirler. Bu da özgüvenlerini zedeleyebilir. Bu durumda tek çare meme büyütme ameliyatı olarak görülmektedir.
Her kadın güzel olmak ister. Güzel memelere sahip olmak istemeyen kadın ise muhtemelen yoktur diyebiliriz. Bazen memelerin çift veya tek taraflı gelişme kusuru sonucu yada gebelik sonrasında kilo alıp, vermeye bağlı, meme dokusu hacmini kaybedebilir. Memebüyütme ameliyatı şu gibi durumlarda yapılabilir;
·         Memelerinin küçük olduğunu düşünen kadınlar,
·         Gebelik sonra memede hacim kaybetme yaşanan kadınlarda,
·         Meme büyüklüğünde simetrinin sağlanamaması.
Meme Dikleştirme Nedir?
Meme sarkması, yumuşaklık ve deformasyon, kadınların, kendileri hakkında en hassas oldukları konuların arasında yer almaktadır. Yapısında kas içermeyen, tamamen yağ ve süt bezelerinden oluşan göğüs dokusu zamanla yer çekimi, yaşlanma, sık kilo alıp, vermek, doğum, emzirmek, yanlış sütyen kullanımı gibi nedenlerle eskiden diri ve dik görünümlerini yitirir, içi boşalarak bayanları huzursuz eder.
Meme dikleştirme ameliyatında hasta ayakta muayene edilir. Meme başı yeri ve meme bezi miktarı ölçülür. Hastanın beklentileri değerlendirilir. Eğer hafif bir sarkma var ise ve meme bezi miktarı kabul edilebilir miktarda ise meme bezi altına konulan silikon meme protezi ile meme daha dolgun ve dik konuma kavuşur.
Meme Küçültme Nedir?
Büyük memelere sahip kadınlar, çok önemli sağlık problemleri ile karşılaşabilmektedir. Bu problemleri aşağıdaki gibi listeleyebiliriz;
·         Boyun, sırt ve omuz ağrıları.
·         Memelerin, karın üzerindeki temastan dolayı pişik ve kötü kokudan dolayı oluşan, hem psikolojik hem de fiziksel rahatsızlık.
·         Fiziksel aktivitelerin kısıtlaması ve istenilen kıyafetlerin giyilememesi.
·         Sütyen askısının omuzda yarattığı çukur benzeri şekil bozukluğu.
Meme küçültme ameliyatında amaç; Hastanın şikayetlerini gideren, eşit büyüklükte ve formda görünen, simetrik memeler elde etmektir. Az iz kalması ve hastanın müdahale sonrasında emzirebilmesinin sağlanması hedeflenir. Meme küçültme ameliyatında da diğer tüm ameliyatlarda olduğu gibi iz kalır.

Yüz Germe Ankara




Yüzümüz, yaşlılığı en çok belli eden vücut bölgemizdir. Zira devamlı olarak konuşmalarımız sırasında onu buruşturmamız, kasları kullanmamız, mimiklerimiz ve dış hava koşulları ile birlikte sürekli olarak irtibat halinde bulunması, makyaj ve kozmetik ürünlerinin yaşlandırıcı etkileri gibi tüm koşullar maalesef yüzün oldukça hızlı bir şekilde yaşlanmasına sebep olmaktadır.
Yüz germe ankara estetiği sayesinde yüzde sarkmalara sebep olan ve fazlalık olarak adlandırılan deri, bir cerrahi operasyon neticesinde alınmaktadır. Böylece geri kalan derinin gergin bir şekilde yüzde durarak, on yıla varabilen bir gençleşme sağlamaktadır. Bu işlem yapılırken ortaya çıkan ameliyat izleri de direkt olarak görünmeyecek bölgelerde bırakıldıklarından dolayı operasyon geçirenlerin ameliyat izi konusunda endişe etmemeleri gerekmektedir.

Karın duvarının şekillendirilmesi, mevcut olan yağlanmanın, sarkmanın ve cildin esnekliğinin durumuna bağlı olarak başlıca liposuction ve abdominoplasti, yani karın germe yöntemleri ile gerçekleştirilebilmektedir. Günümüzde her iki yöntem de çok sık yararlanılan tedavi yöntemleridir.
Karın germe ameliyatı, karın duvarındaki fazla yağ ve derinin çıkartılarak ve karın duvarındaki gevşemiş kasların sıkıştırılarak, karın duvarının yeniden gençleştirilip, şekillendirilmesi ilkesine dayanmaktadır. Klasik karın germe ameliyatları, karın duvarında fazla miktarda yağ birikmesi olan ve karın derisinin esnekliğinin ileri derecede kaybolup, sarktığı durumlarda uygulanır.
Mini abdominoplasti, genellikle karın duvarındaki yağ birikmesinin orta dereceli olduğu, karnın alt yarısının görüldüğü ve karın derisindeki esneklik azalmasının karnın alt yarısında izlendiği durumlarda tercih edilmektedir.

Abdominoplasti ameliyatında mevcut olan yağlanmanın, sarkmanın ve cildin esnekliğinin durumuna bağlı olarak klasik abdominoplasti, miniabdominoplasti ve marriage abdominoplasti gibi başlıca 3 değişik yöntem uygulanabilmektedir.
Abdominoplasti İçin En Uygun Adaylar Kimlerdir?
Abdominoplasti ameliyatı için en uygun adaylar, karın duvarındaki fazla dokuların diyet ve egzersizle ortadan kaldırılmadığı sağlıklı kişilerdir. Bu girişim çoğunlukla kadın hastalarda uygulanmakla birlikte hem kadın, hem de erkek hastaların sıklıkla başvurduğu bir girişimdir. Kadınlarda daha sık uygulanmasının başlıca sebebi ise karın duvarındaki kasların ve derinin hamilelikler sırasında gerilip, esnekliğini kaybetmesidir.

Lazerle Bel Fıtığı Ameliyatı Nedir?



Lazerle bel fıtığı ameliyatı, yeni teknikler ile geliştirilmiş ve son derece kolay ameliyatlar arasında yer almaktadır. Yakın bir zamana kadar bel fıtığı operasyonları klasik yöntemde açık cerrahi operasyonlar olarak yapılmaktaydı. Bu yöntemde iyileşme süreci daha uzun olmakla birlikte ameliyat izlerinin kalıcı olması gibi dezavantajlara sahipti. Lazerle bel fıtığı ameliyatı ise açık ameliyatlara nazaran daha kolay ve acısız yöntemlere dayanmaktadır.
Lazerle bel fıtığıameliyatı mikro cerrahi gerektirecek kadar yada omurilik kanalına ulaşacak kadar büyük olmayan fakat inatçı yapılı bel ve bacak ağrılarına neden olan bel fıtıklarında, başlangıç seviyesindeki bel fıtıklarında ve omurga darlığında tedavi amacı ile kullanılmaktadır.

Bel fıtığı ameliyatı esnasında bıçak kullanılmaz. Bu yüzden yara, dikiş ve pansuman gibi açık ameliyatların getirdiği bazı ameliyat sonrası durumlar bel fıtığı ameliyatında kesinlikle söz konusu değildir. Operasyon sırasında ağrı yada sancı hissedilmemektedir. İsteyen hastalar kendi ameliyatlarını canlı olarak izleyebilmektedir. Kemik yapıları ve kas yapıları kesinlikle etki görmemektedir. Tek bir operasyonda bel bölgesindeki tüm fıtıklara müdahale edilebilir. Bel fıtığı ameliyatı sırasında kullanılan epidiroskopi sayesinde ayrıntılı görüntüleme sağlandığından tanı ile ilgili daha net bilgiler sağlanır. Sinir ve damarlarda yaralanma riski yok denecek kadar azdır.

Narkozsuz Bel Fıtığı Ameliyatının Avantajları Nelerdir?
Narkozsuz bel fıtığı ameliyatı maalesef hala çok az cerrah tarafından uygulanmaktadır. Fakat yakın bir gelecekte öneminin anlaşılıp, daha da yaygınlaşacağını düşünmekteyiz.
Ortalama bir ömür yaşayan her insan, hayatı boyunca omurgasına yaklaşık 5 ila 6 milyon kez yüklenme yapar. Eğilmek, kalkmak ve çömelmek gibi hareketlerin hepsi yüklenme anlamına gelmektedir. Yatma dışındaki tüm hareketlerde az veya çok omurgaya yüklenmekteyiz. Mikro cerrahi tekniğinin kullanıldığı narkozsuz bel fıtığıameliyatı için hasta genel anestezi ile bayıltılmadan operasyona alınır. Ameliyatta epidural anestezi yalnızca bel bölgesine iğne ile uygulanıyor ve bu sayede hasta, cerrahi müdahale esnasında konuşabiliyor, doktoruna soru sorabiliyor, monitörden ameliyatını izleyebiliyor ve hatta yakınları ile telefondan konuşabiliyor. Operasyon sonrası yara ve yara izlerinin az olması da narkozsuz bel fıtığı ameliyatı konusuna daha yakın bakmamızı sağlıyor.

Konuşma Bozukluğu Nedir?



Dil ve konuşma bozukluğu birbirinden farklıdır. Bir kişi, diğerini anlamakta ve düşüncelerini paylaşmakta zorluk çekiyor ise bu dil bozukluğudur. Fakat eğer bir kişi konuşma seslerini düzgün veya akıcı telaffuz edemiyor ise, konuşması akıcı değilse yada sesiyle ilgili bir problemi var ise bu durum bir konuşma bozukluğudur.
Kliniğe başvuran bir kişinin şikayetinin altında yatan temel sebep, sözcük dağarcığının kısıtlılığı sebebiyle olabileceği gibi bazı ekleri kullanmaması yada sözcükleri bağlamına uygun kullanmaması da olabilir. Konuşma bozukluğu adına çeşitli problem nedenleri var. Konuşmayı sağlayan kas ve kemik yapılarındaki değişiklikler, yarık damak, diş problemleri, beyin yada sinirlerde meydana gelen problemler, işitme kaybı, serebral palsi, als gibi nörolojik bozukluklar, beyin hasarı ve mental retardasyon ve otizm gibi genetik sendromlar, dil ve konuşma bozukluğu nedenleri arasında sayılabilir.

İstanbul Konuşma Terapisti
Dil ve konuşma bozuklukları, bireyin yaşamını önemli bir şekilde etkilemesine karşın, erken teşhis ve uygun müdahaleler ile bireyin yaşamındaki olumsuz etkileri azaltılabilir. Doğru tanı ve uygun müdahale, uzman olmayı gerektirmektedir.
Dil ve konuşmaterapistinin hizmet alanları aşağıdaki gibi sıralanabilir;
·         Artiküasyon bozukluğu ve/veya fonolojik bozukluğu olan bireylere konuşma seslerinin uyun üretimini öğretmek.
·         Kekemelik ve akıcılık bozukluğu olan bireylerin daha akıcı konuşulmasını sağlamak.
·         Dil ve konuşma gelişimi geciken bireylere yardımcı olmak.
·         Sesi ile ilgili problem yaşayan kişilerde ses terapileri uygulamak.

      Konuşma Terapisi
Dil ve konuşmaterapisi alındığında fayda görebilecek kişiler şu şekilde listelenebilir;
·         Kekemelik, hızlı ve bozuk konuşması olan çocuk ve yetişkinler.
·         Dil gecikmesi olan yada dil bozukluğuna sahip olan çocuklar.
·         Geçirilen beyin ve damar olaylarına bağlı olarak afazi, apraksi ve disartri edinen bireyler.
·         Otizm ve diğer yaygın gelişimsel bozuklukları olan bireyler.
·         İşitme kaybı yada öğrenme güçlüğü gibi durumlara bağlı olarak dil ve konuşma güçlükleri yaşayan bireyler.
Yukarıda bahsi geçen herhangi bir durumun kişide bulunması, dil ve konuşma müdahalesinin gerektiği anlamına gelmektedir. Kişinin günlük hayatındaki iletişimsel etkililiğini kısıtlayan her durum, ne kadar basit, önemsiz ve hatta bireysel istekle veya irade gücüyle birlikte kolaylıkla üstesinden gelinebilir gibi görünse de konuşma terapisiyle müdahale edilmesi gerekmektedir.

Meme Radyolojisi Nedir?



Meme radyolojisi, meme kitlelerini teşhis etmek için kullanılan ve birçok tekniği barındıran bir bölümdür. Meme radyolojisi için en çok kullanılan teknik ultrasonografi olarak isimlendirilmektedir. Yüksek frekansta ses dalgaları kullanan ultrasonografi, çoğunlukla kitlenin sıvı dolu bir kist yada katı bir kitle olduğunu gösterebilir. Doktor, bu resimleri monitörde görüntüler. Testten sonra görüntüler kaydedilir ve çıktısı alınabilir. Bu test mamogramla birlikte de yapılabilir.
Dijital mamografi, meme hastalıklarının teşhisinde ve meme kanseri taramasında temel tanı yöntemi olarak kullanılmaktadır. Klasik mamografiden farklı olarak elektronik dedektörler kullanılır ve dijital ortamda görüntü elde edilerek, inceleme daha rahat yapılabilir.
Tiroid Radyolojisi Nedir?
Ses dalgaları kullanılarak tiroid bezi ve komşu yapıları görüntüleyen inceleme yöntemidir. X ışını kullanımı olmadığından dolayı vücuda hiçbir zararı yoktur. Tiroid bezi, vücudun metabolizmasını düzenleyen tiroid hormonu salgılar. Tiroid bezinde nodül olarak adlandırdığımız küçük yumrular çok sık görülür. Bu nodüllerin sadece %10’u el muayenesi ile saptanabilmektedir. Tiroid radyolojisi, ele gelmeyen nodüllerin yakalanmasında çok duyarlı ve ince bir yöntemdir. Ayrıca şunu da belirtmek gerekiyor ki; Tiroid nodüllerinin büyük bir çoğunluğu iyi huyludur.
Tirod Radyolojisi Öncesi Hazırlık
Tiroid radyolojisi incelemesi ön hazırlık gerektirmemektedir. Tiroid radyolojisi işlemi için boynu açıkta bırakan, yakasız ve rahat giysiler, genellikle v yaka diye tabir edilen kıyafetlerin tercih edilmesi, işlem için rahatlık oluşturacaktır.
Girişimsel Radyoloji Nedir?
Girişimsel radyoloji, tıbbın hızla ilerleyen bir dalı olup, radyolojinin tedavi edici bölümüdür. Girişimsel radyologlar, görüntüleme kılavuzluğunda minimal invaziv yöntemlerle peruktan tedaviler yaparak diğer klinik branşlara birçok konuda yardımcı olmaktadırlar. Temelleri 60’lı yıllara dayanan girişimsel radyolojik tedavilerde, işlemlerin çeşitliliği, karmaşıklığı ve derinliği son zamanlarda çok artmıştır.
Bu şekilde çok geniş bir spektrumdaki işlemlere özgü yöntem ve teknikler geliştikçe, daha kritik ve dokunulmaz hastaların girişimsel tedavileri yapılabilir hale gelmektedir. Girişmsel radyolojideki işlemler; Görüntüleme kılavuzluğunda cerrahiye göre çok daha az invaziv yöntemler kullanarak, tedaviyi yönlendirir. Genellikle bu işlemler hastalar için çok daha kolaydır.

Ankara Kürtaj Fiyatları



Kürtaj, genel anlamda rahim içerisinde istenmeyen bir gebeliğin tahliyesi olarak anlatılabilmektedir. Tıbbi literatürde gebelik terminasyonu, gebelik sonlandırılması veya dilatasyon-kürtaj olarak da geçmektedir. Halk arasında kürtaj; Kurtaj ve kürtaş olarak da tercüme edilebilmektedir.
Öncelikle şunu belirtmekte fayda var; Kürtaj, hiçbir zaman bir aile planlaması olarak görülmemelidir. Kürtaj, sanıldığının aksine sadece gebelik sonlandırmak için yapılmamaktadır. Gebelik önleyebildiği gibi düşük yapan kişilerde de rahim içerisinde eğer bebeğe ait parçalar kaldı ise rahimi temizlemek için de kullanılmaktadır. Bu işlemin tıp dilindeki ismi ise Retansiyone Küretaj olarak geçmektedir.

Ağrısız Kürtaj Nasıl Yapılır?
18 yaşından büyük ve bekar her kadın kürtaj olma hakkına sahiptir. Bunun dışında eğer kürtaj yaptırmak isteyen kadın evli ise kocasının da imzalı onayının alınması gerekmektedir.
Hamile ve kürtaj yaptırmak isteyen kişi kan grubunu bilmektedir. Eğer Rh Negatif kan grubundan ise eşinin kan grubu olası bir kan uyuşmazlığı için de öğrenilmelidir. “Ağrısız kürtajnasıl yapılır?” konusuna gelecek olursak; Ağrısız kürtaj, lokal veya genel anestezi altında yapılabilmektedir. Kürtaj işleminin bu sahip olduğu anestezi imkanları doğrultusuna ağrı, sızı ve acı kesinlikle hissedilmemektedir. Dolayısı ile hasta çok rahat bir şekilde kürtaj işlemini geçirebilir ve günlük yaşamına yarım saat içerisinde geri dönebilmektedir.

Kızlık Zarı Dikimi Nedir?
Kızlık zarı dikimi, geçici kızlık zarı dikimi ve kalıcı kızlık zarı dikimi olmak üzere iki farklı kategoriye ayrılmıştır. Kızlık zarı, genellikle cinsel ilişki esnasında yırtılmaktadır. Bu unsur dışında mastürbasyon esnasında vajinanın içerisine, normalde orada bulunmaması gereken ve tıbbi bir ürün olmayan bir şey sokulur ise, darbe alınır ise veya çok nadir de olsa jimnastik gibi alt bölge ve bacakların gerilmesi gereken aktivitelerde yırtılabilmektedir.
Kızlık zarı dikimi, ortalama olarak 5 ila 10 dakika sürmektedir. Amaç; Kızlığın tamirinden çok, kızlık zarı dikimi işlemi sonrasında yaşanacak ilk cinsel ilişkide, iki tarafın da kadın açısından ilk kez cinsel ilişki yaşıyormuş gibi hissetmesi ve erkek de dahil olmak üzere o hazzın yaşanılmasıdır.